Egzama ve Sedef Hastalığı Arasındaki Fark Nedir?

Egzama ve Sedef Hastalığının Belirtileri Benzer Görünse de, Büyük Farklılıkları Vardır

Profile picture
Dan

Hem egzama hem de sedef hastalığı cilt tahrişine neden olan hastalık gruplarını ifade eder. Her iki hastalığın da farklı çeşitleri vardır. Atopik dermatit (veya atopik egzama) en sık görülen egzama şekli iken, plak tipi sedef hastalığı en yaygın sedef hastalığı tipidir. Belirtiler benzer olsa da, iki hastalık çeşitli şekillerde farklılık gösterir.

Egzama ve Sedef Arasındaki Farklar

Egzama ve sedef hastalığı belirtileri genellikle görsel olarak benzer olsa da iki hastalığın nedenleri, tetikleyicileri, genellikle ortaya çıktıkları yaş ve diğer koşulların ortaya çıkma riski söz konusu olduğunda iki hastalık büyük ölçüde birbirinden ayrışıyor.

1. Egzama ve Sedef Arasındaki Fark: Başlangıç ve Yaygınlık Yaşı

Egzama: Çocukluk Zamanında

Egzamanın ilk belirtilerinin yetişkin yaşlarda da başlama olasılığı var, fakat çoğunlukla hastalığın ilk belirtileri %50 oranda bebeklik çağında, bir yaşına girmeden önce ortaya çıkabiliyor. %95 oranda ise bir çocuk beş yaşına girmeden önce gözlemleniyor.

Egzama olan çocukların üçte ikisinde ergenlik çağına gelene kadar egzama belirtileri kayboluyor.

Egzama oldukça sık görülen bir durumdur. Bebeklerin %10-%20'sinde meydana geldiği görülmektedir ve insanların %70'inin yaşamları boyunca egzama yaşadıkları tahmin edilmektedir.

Egzamayı tedaviyle kontrol altına almanın yanında, dikkatli bir cilt bakım rutini de zamanla belirtileri ve alevlenmeleri en aza indirebilir.

Sedef Hastalığı: Her Dönem Yaşanma İhtimali

Egzama vakalarının çoğu genç yaşta başlarken, sedef hastalığı belirtileri birinin hayatında herhangi bir zamanda başlayabilir. Belirtiler en sık 15 ila 30 yaş arasında başlar. Her yaşta belirebilen bu hastalık, beklenmedik bir şekilde ortaya çıkıp kaybolabilir. Sedef hastalığı, bazı hastalarda birkaç ay veya birkaç yıl sürerken, bazı hastalarda ise ömür boyu aralıklı bir şekilde seyredebilir. Bulaşıcı bir hastalık değildir.

Sedef hastalığının yaygınlığı egzamaya kıyasla çok daha az olsa da, ABD'deki en yaygın otoimmün hastalıklardan biridir. 8 milyondan fazla kişide görülür.


2. Egzama ve Sedef Arasındaki Fark: Nedenleri ve Tetikleyicileri

Sedef Hastalığı: Otoimmün Bir Hastalık

Yukarıda belirtildiği gibi sedef hastalığının yaygın olarak bir otoimmün hastalık olduğuna inanılmaktadır. Otoimmün hastalık, bağışıklık sisteminizin vücudunuzun kendi dokularına bir virüs veya enfeksiyonmuş gibi saldırmasıyla meydana gelir.

Bağışıklık sisteminin vücuda saldırma şekli hastalığın ismini tanımlar. Örneğin sinir hücrelerini çevreleyen yağlı maddeye (miyelin) saldırdığında multipl skleroz (MS) hastalığına neden olur. Eklemlere saldırdığında eklem iltihaplanmasına sebep olur ve romatoid artrit hastalığı görülür.

Sedef hastalığında bağışıklık sistemi cilt hücrelerinin hızlı bir şekilde üretilmesini tetikler, çok fazla cilt hücresi üretimi sedef hastalığının karakterize özelliği olan plaklarla sonuçlanır. Bağışıklık sisteminin bunu neden yaptığı tam olarak bilinmemektedir, fakat hem genetik hem de çevresel faktörlerin rol oynadığına inanılmaktadır.

Sedefteki yamalar, üzeri gümüş rengi kabukla kaplı kızarıklıklardır. Bunlar değişik şekillerde ve boyutlarda olabilirler. Saçlı deride kepek yığını oluştururlar ve bu nedenle kızarıklığı görmek mümkün olmayabilir. Sedef hastalığının çeşitlerine göre belirtileri de değişmektedir.


MyTherapy Blog'da ilginizi çekebilecek diğer makaleler:


Sedef hastalığı yaşayanlar, genelde belirtilerin sebep olduğu "alevlenmeler" yaşayabilirler. İki alevlenme arasında belirtiler genellikle azalır.

Pek çok farklı durum alevlenmeleri tetikleyebilir, ancak en yaygın tetikleyiciler çoğunlukla soğuk veya kuru hava, stres, sigara, alkol, belirli bazı ilaçlar, kesikler veya yaralar ve hormonlardır. Örneğin ergenlik dönemindeyken veya kadınlarda menopoz sırasında azalan östrojen sebebiyle belirtilerin kötüleşmesi hormonlara bağlıdır.

Egzama: Alerjilerle İlişkili

Egzama sedef hastalığı gibi bir otoimmün hastalık olarak sınıflandırılmaz çünkü durumun spesifik nedeni tam olarak anlaşılamamıştır. Egzamada genetik faktörlerin kesinlikle rol oynadığı düşünülür, çünkü aile hikâyesinde sedef hastalığı bulunan kişilerin bu hastalığa çok daha yatkın olduğu belirlenmiştir.

Egzama ile ilgili tespit edilmiş en sık rastlanan gen, filaggrin (FLG) olarak adlandırılır ve bu gen cildin dış katmanının (epidermis de denir) ve cilt bariyerinin yapımında önemli bir rol oynar.

Cilt bariyeri cildin nemli kalmasına yardımcı olur ve vücudu alerjenler (alerjik reaksiyona neden olan maddeler) gibi istilacılardan korur.

Bu nedenle düşük filaggrin seviyelerinin cildi kuruttuğu ve bazı sabun ve şampuanlar gibi tahriş edici maddelere daha fazla tepki verdiği varsayılmaktadır. Ek olarak, polen gibi alerjenlerin vücuda girmesi ve iltihaplanmaya neden olması daha muhtemel olabilir.

Egzama sedef hastalığı gibi otoimmün bir hastalık olmasa da, uzun süredir aşırı aktif bağışıklık sistemiyle ilişkilendiriliyor. Fakat bağışıklık sisteminin rolünün kendine özgü doğası hala araştırılmaktadır. Geçen yıl yapılan araştırmalar kusurlu cilt bariyeri sebebinin bağışıklık sisteminin alerjenlere verdiği yanıt olabileceğini öne sürüyor .

Egzama alevlenmelerinin tetikleyicileri genellikle sedef hastalığından farklıdır. Yumurta, süt ve narenciye gibi bazı yiyecekler egzamanın yaygın tetikleyicileridir. Doktorlar hangi yiyeceğin egzamayı tetiklediğini belirlemek için, bazı yiyecekleri beslenme planından çıkarır, daha sonra zamanla yeniden ekler ve alevlenmeleri gözlemler. Egzamaya sebep olan yiyeceği bulmaya yarayan bu diyet yöntemine “eliminsyon diyeti” de denir.

Diğer tetikleyiciler nemlendiricilerle bir türlü anlaşamayan kuru bir cilt, bazı metaller, sabunlar ve kokular, kimyasallar, sigara dumanı, sentetik malzemeler (naylon ve polyester gibi) ve ter gibi tahriş edici maddelerdir.


3. Egzama ve Sedef Arasındaki Fark: İlgili Hastalıklar

Egzama veya sedef hastalığının görülmesi, diğer hastalıkların gelişme riskinin artması durumuyla da ilişkilendirilmiştir.

Egzama: Diğer Alerjik Hastalıkların Riskinde Artış

Atopik egzamadaki "atopik" kelimesi, vücudun alerjenlere cevap olarak immünoglobulin E (IgE)'yi aşırı üretmesi için genetik bir yatkınlığı ifade eder. IgE kanda genellikle çok az miktarlarda bulunan bir antikordur ve fazla bulunması inflamatuar reaksiyonları tetikleyebilir.

Egzama ile yaşayan birçok insan yüksek IgE seviyelerine sahiptir ve süt, yumurta, fındık, balık, buğday ve soya gibi gıdalara alerji geliştirme olasılıkları daha yüksektir. Bu yiyecekler aynı zamanda egzama alevlenmelerinde de yaygın tetikleyicilerdir. Aynı zamanda astım ve saman nezlesi gibi alerjilerle ilgili olan diğer atopik hastalıkları geliştirme olasılıkları da daha yüksektir.

"Atopik marş" (alerjik yürüyüş) terimi, bebeklere önce egzama (veya bir yiyecek alerjisi) teşhisi konması, ardından çocukluk çağında alerjik rinit (saman nezlesi) teşhisi ve nihayetinde astım teşhisi konulmasıyla devam eden yaygın teşhis dizisini belirtir.

Bu koşullar arasındaki bağlantı tam olarak anlaşılmamıştır, ancak daha önce de belirtildiği gibi vücuda giren alerjenlerin cilt bariyerindeki zayıflıklarda önemli bir rol oynadığına inanılmaktadır.

Bununla birlikte, bu döngünün bir cilt probleminin cilt bariyerini zayıflatması ve ardından alerjenlerin vücuda girmesine izin vermesiyle mi başladığı, yoksa veya bağışıklık sisteminin alerjenlere aşırı tepki gösterip iltihaplanması sebebiyle cilt bariyerine zarar vermesi yoluyla mı başladığı anlaşılamamıştır.

Ne olursa olsun, egzama, diğer atopik hastalıklar ve besin alerjileri arasındaki bağlantılar iyi kurulmuştur. Egzama ne kadar erken gelişirse ve belirtiler ne kadar şiddetli olursa, alerjik yürüyüşün ortaya çıkma olasılığının o kadar yüksek olduğu gözlemlenmiştir.

Sedef Hastalığı: Otoimmün ve Kardiyovasküler Komorbiditeler

Sedef hastalığının otoimmün mekanizması nispeten yakın bir zamanda tespit edilmiştir. Sedefin bir otoimmün hastalık olduğu anlaşıldıktan sonra, hastalık ile birlikte gelişme riski olan komorbiditeler (bir hastalığı takip eden hastalıklar) daha iyi anlaşılır hale gelmiştir.

Bazı genler çoklu otoimmün durumlarla bağlantılıdır, yani bir otoimmün hastalığa genetik yatkınlığı olan bir kişi başka bir hastalığa da yatkın olabilir. Sonuç olarak otoimmün hastalık tanısı konulan her dört kişiden biri, yaşamları boyunca en az bir başka hastalık daha geliştirebilir.

Ayrıca otoimmün bir hastalık olan psoriatik artrit (sedef romatizması), sedef hastalığı ile yaşayan kişilerin geliştirme riskinin olabileceği bir başka yaygın hastalıktır. Sedef hastalığının karakteristik özelliği olan deri iltihaplanması eklemleri etkilemeye başladığı zaman sedef romatizmasına sebep olur. Sedef hastalarının yaklaşık %20 ila 30%'u psoriatik artrit geliştirir, en sık görülme yaşı ise 30 ve 50 yaşları arasındadır.

Sedef hastalığına bağlı diğer durumlar şunlardır:

  • Metabolik sendrom
  • Osteoporoz ve Osteopeni
  • Crohn Hastalığı ve Ülseratif Kolit
  • Kanser
  • Üveit
  • Kalp-damar hastalığı

Şiddetli sedef hastalığı veya sedef romatizması olanlar, bir komorbidite (takip eden hastalık) geliştirme riskinin en yüksek olanlardır. İyi haber şu ki, son yıllarda sedef hastalığı hakkında bilgiler önemli ölçüde arttı ve bu da tedavilerin gelişmesini sağladı. Etkili sedef hastalığı tedavisi, takip eden durumların ortaya çıkma riskini azaltabiliyor.


Egzama ve Sedef Arasındaki Benzerlik: Ruh Sağlığı

Her ne kadar doğaları farklı olsa da, egzama ve sedef hastalığı yüzeyde benzer görünür ve her ikisi de “görünür” hastalıklardır. Bu hastalıklara sahip kişilere gözünüzü dikip bakmanız veya bulaşma korkusu yüzünden onlardan kaçmanız, hem çocuklar hem de yetişkinlerin zihinsel sağlığı üzerinde derin bir etkiye sahip olabilir. Depresyon, sosyal anksiyete bozukluğu ve diğer benzeri durumlar açısından yüksek risk taşıyabilir. Bu yüzden bu konuda bilgilenmenizi ve çeşitli önyargılarınızdan, damgalama düşüncelerinizden arınmanızı öneririz.


MyTherapy Blog'daki diğer makalelere bir göz atın:

MyThereapy sağlık uygulaması

MyTherapy mükemmel bir sağlık uygulamasıdır

Egzama ve sedef hastalığı gibi görünür hastalıkların duygusal etkilerini yönetmek zor olabilir. Güvenilir bir ilaç ve aktivite hatırlatıcısı olmasının yanı sıra, MyTherapy duygularınızı daha iyi anlamanıza yardımcı olmak için zamanla sıhhatinizi izlemenizi sağlar.