Pek çok insan astımı genç yaşta başlayan ve nefes alırken hırıltıya sebep olan bir rahatsızlık olarak düşünür. Bu genellikle doğru olmakla birlikte, insanların astımla ilişkilendirmediği başka yaygın belirtiler de vardır. Dahası ise, yetişkin başlangıçlı astım pek çok kişinin düşündüğünden daha yaygındır ve tedavisiz bırakıldığında ölümcül seviyeye gelecek kadar ciddi sonuçları olabilir. İşte yetişkin başlangıçlı astımın bilmeniz gereken beş belirtisi.
1. Kronik Kuru Öksürük
Öksürük astımın en yaygın ve fark edilir belirtilerinden biridir; geceleri ve sabahın erken saatlerinde kötüleşme eğilimindedir. Bu öksürük genellikle ıslak bir öksürüktür (üretken öksürük de denir), yani mukus veya balgam ortaya çıkar. Bu tipik astımın bir belirtisidir ve bu belirtiyi yaşayan bir astım hastası genelde hırıltılı solunum, nefes darlığı ve göğüs sıkışması da yaşayabilir.
Bununla beraber kronik kuru (üretken olmayan) öksürük de astımın çok açık olmayan bir belirtisidir; spesifik olarak öksürük varyant astımı denilen bir astım tipinin belirtisidir. Öksürük varyant astımının genellikle başka belirtisi olmadığı için tanı koymak özellikle zorlaşır.
Tipik astımda olduğu gibi, öksürük varyant astımın da ortaya çıkmasına neyin sebep olduğu tam olarak açık değildir. Tıpkı tipik astımdaki gibi bu astım tipinin de alerjilerle arasında güçlü bir ilişki vardır. Öksürük varyant astım aynı zamanda sinüzit gibi solunum yolu enfeksiyonları sebebiyle de tetiklenebilir ve beta bloker ilaçlar (yüksek tansiyon tedavisinde ve bazı diğer durumlarda kullanılan ilaçlar) gibi ilaçlara bir reaksiyon olarak ortaya çıkabilir.
Öksürük varyant astımı olan kişilerin üçte birinin tedavi edilmezse sonradan tipik astım geliştirebileceği tahmin edilmektedir. Bu sebeple eğer kalıcı bir kuru öksürüğünüz varsa, doktorunuzla öksürük varyant astım olasılığı hakkında konuşabilirsiniz. Bu durum teşhis konduktan sonra genelde tipik astım ile aynı şekilde tedavi edilir.
2. Esneme ve İç Çekme
Yorulmasanız dahi çok fazla esnemek ve iç çekmek astımın alışılmadık belirtilerinden biridir.
Astımı olan kişilerin normalden daha fazla esnemesi ve iç çekmesinin sebebi açık değil, fakat nefes alışverişiyle ilişkili olabileceği düşünülüyor.
Hiperventilasyon normalden daha hızlı ve daha derin nefes alınan durumdur. Pek çok insan hiperventilasyonun daha çok dramatik bir durum olduğunu düşünse de -örneğin bir panik atak durumunda- bu durum alışkanlık haline gelmiş bir nefes alma şekline dönüşebilir ve vücudunuzun çok fazla karbondioksit vermesine sebep olabilir. Vücudunuz bu dengesizlik durumuna esneme ve iç çekme şeklinde tepki verir.
Eğer tıbbi bir durumdan dolayı kaynaklanmıyorsa, bu şekilde nefes almak işlevsiz nefes almak olarak adlandırılır; genel nüfusun %8’inde bu durumun yaşanmasına kıyasla astım hastalarının %29’u işlevsiz nefese sahiptir.
Bu konudaki bir teori de astım hastalarının daha fazla anksiyeteye sahip olabileceği ve anksiyetenin de esneme ve iç çekmeyle ilişkisi olabileceğidir. Bu konu hakkında şu makalemizi inceleyebilirsiniz:
Anksiyeteyle olan bağlantının da ötesinde, astımı olan insanların neden işlevsiz nefes alma olasılığının daha yüksek olduğu tam olarak bilinmemektedir. Yine de eğer kendinizi çok fazla esnerken veya iç çekerken bulursanız, sebebini anlamaya çalışmakta fayda vardır. Eğer bunun bir astım belirtisi olabileceğini düşündürecek bir sebebiniz varsa, doktorunuzla iletişime geçmelisiniz.
3. Uyku Bozuklukları
Astımla ilgili olan pek çok şeyde olduğu gibi, belirtilerin neden gece kötüleştiği de tam olarak bilinmemektedir. Fakat hırıltılı soluma ve öksürüğün geceleri kötüleşmesi, astımla yaşayan pek çok kişinin aşina olduğu bir durumdur.
Birçok araştırmacı sirkadiyen ritmin -vücudunuzun geçirdiği 24 saatlik biyolojik döngü- burada rol oynadığına inanır; hava yolu direncinin gece boyunca (uykudan bağımsız olarak) arttığına ve uyurken hava yolu işlevinin azaldığına dair kanıtlar var. Bu durum tüm insanlar için geçerlidir fakat astımı olan kişilerde gece alevlenmelerine sebep olan şey budur.
Kesin mekanizmaların dışında, gece boyunca kötüleşen astım belirtileri noktürnal astım (gece ortaya çıkan astım) teriminin bulunmasıyla bu durumu tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır.
Elbette uykunuzu pek çok şey bölebilir. Fakat siz (veya partneriniz) öksürme, hırıltı ve nefes darlığı sebebiyle düzenli olarak uyandığınızı fark ederseniz, astım bir ihtimal olarak dışarıda bırakılmamalıdır.
4. Yorgunluk
Astım uykunuzu bolca almış olsanız bile yorgun veya bitkin hissetmenize sebep olabilir. Tıpkı işlevsiz nefes alma sebebiyle ortaya çıkan esneme ve iç çekme belirtileri gibi, yorgunluğun da sebebinin oksijen yoksunluğu olduğu düşünülüyor.
Oksijenin eksikliği vücudunuzun kan dolaşımının yeterli olarak oksijen almasını zorlaştırır, kendinizi zayıf ve yorgun hissedersiniz.
Astımı kontrolsüz olan veya kısmi kontrol edilen kişilerde yorgunluğun, kontrollü astımı olan kişilere kıyasla daha şiddetli yaşandığı görülmüştür. Tabii ki astımınız varsa ama henüz teşhis edilmediyse, sizin de şiddetli yorgunluk yaşamanız muhtemeldir.
Yorgunluk, altta yatan bir sebep olsun ya da olmasın zayıf düşmenize sebep olabilir ve yaşam kalitenizi ciddi seviyede etkileyebilir. Ancak pek çok kişi, eğer başka belirgin semptomlar yoksa doktora gitmekten kaçınıyor. Kronik yorgunluk ciddi bir rahatsızlığın uyarı belirtisi olabilir, bu rahatsızlığın astım olması da ciddi olasılıklar arasındadır.
5. Asit Reflüsü
Gastroözofageal reflü hastalığında (GÖRH) mide asidinizin özofagusunuza (yemek borusu, boğazınızı ve midenizi bağlayan boru) geri akar ve göğsünüzde yanma gibi rahatsız bir his yaratır. Mide yanması yaşayan pek çok kişi olabilir, fakat GÖRH’lü kişiler bu durumu düzenli olarak yaşar.
Astım hastalarının %75’inden fazlasında GÖRH olduğu tahmin edilmektedir, genel nüfusta ise bu rakamlar %25 ve %40 arasındadır.
Mide yanmasını görmezden gelmek ve reçetesiz satılan ilaçlar alıp geçiştirmek kolaydır. Fakat bu durum sürekli yaşanıyorsa, ülsere yol açabilen yemek borunuza zarar vermek de dahil olmak üzere çeşitli rahatsızlıklara sebep olabilir. Bu tek başına bile GÖRH’ü ciddiye almak ve bir doktora görünmek için yeterli bir sebep.
Astımla olan bağlantı için ise, yaşadığınız diğer belirtiler -bu makalede bahsettiklerimiz de dahil- şiddetli olsun ya da olmasın, doktorunuza bahsetmeniz gerekir.
Uyarı Belirtilerini Yok Saymayın
Astım, özellikle ortada direk astımla ilişkilendirilen belirtiler olmadığında teşhis edilmesi zor bir rahatsızlık olabilir. Belirtilerin astımla ilişkilendirilmemesi özellikle yetişkinlikte yaygındır, çünkü astımın çocukluk hastalığı olduğuna dair yanlış kanılar vardır. Pek çok insan nefes darlığı ve yorgunluk gibi belirtileri yaşlanmayla ilişkilendirir veya kilo almasına bağlar.
Fakat yetişkin başlangıçlı astım geliştirdiyseniz, belirtiler genelde daha kalıcı ve şiddetlidir, potansiyel olarak hayat tehdidi oluşturur. ABD’de astım çocuklarda daha yaygın olmasına rağmen, yetişkinlerin astım sebebiyle yaşadığı ölümler çocukların yaşadığından dört kat fazladır. Bu belirtilerin pek çoğu düzenli bir tedavi ile önlenebilir.
Burada listelenen belirtilerin farklı ve bu kadar ciddi olmayan açıklamaları da olabilir, fakat astım riski göz ardı edilmemelidir. Eğer astım olabileceğinizi düşünüyorsanız, doktorunuzla görüşmelisiniz. Güvende hissetmek daha sonra üzülmekten her zaman daha iyidir.
MyTherapy Blog’da ilginizi çekebilecek diğer makaleler: